Dünyanın En Ünlü Markalarının İlk Ürünleri
- Amazon
Şimdilerde online alışverişin yanı sıra dijital streaming sektöründe de boy gösteren Amazon şirketi, ilk kurulduğu zaman “Cadavra” ismini taşıyormuş. 1994 yılında kurucusu Jeff Bezos tarafından çevrimiçi bir kitapçı olarak hizmete giren ünlü site, birkaç ayın sonunda “Amazon” ismini almış. Dünyanın en büyük nehri olan Amazon’un ucu bucağı olmayan bir internet dünyasında bir markayı temsil etmesi cazip gelmiş. Ayrıca “A” harfi ile başlayan bir web sitesinin aramalarda ön sıralara çıkacağı da bu ismi seçme sebeplerinden bir tanesi.
- IKEA
Kurucusu Ingvar Kamprad, genç yaştan itibaren girişimci vaatleri gösteren bir insandı. 5 yaşındayken Stokholm’den toplu olarak kibrit alıp bunu komşularına satarak başladı. Sonralarda çiçek tohumları, tebrik kartları, yılbaşı ağacı süsleri gibi pek çok seçenekle stoklarını genişletti. Kamprad henüz 17 yaşındayken IKEA’yı kurduğunda çorap, mücevher, saat, kalem, resim çerçevesi gibi çeşitli eşyaları posta siparişi yoluyla satmaya başlamıştı. Birkaç yıl sonra ise ilk mobilyalarını şirketin kataloğuna ekledi.
- LEGO
Dünyaca ünlü çocuk oyuncak markası Lego, bir marangoz tarafından kuruldu. Danimarka’nın 1930’lu yıllardaki durgunluğu ve kötü ekonomik düzeni sırasında mobilya inşa etmek için yeterli odun bulma mücadelesi veren Ole Kirk Kristiansen, tahtalardan kalan artıklarını çocuk oyuncaklarına dönüştürmeye başladı. Bu dönüştürülen eşyalar, Lego’nun ilk ürünleri olan oyuncak trenler, otomobiller, tahta ördekler oldu.
- Apple
Steve Wozniak, ilk mikro bilgisayar olan Apple I’i 1975 yılında Silikon Vadisi’ndeki Mohebrew Computer Club toplantısı için yarattı. Şirketin diğer bir üyesi olan Steve Jobs, makinenin ilk 50 siparişini yerel bir bilgisayar mağazasına 500 dolardan satmaya başladı. Satışlardaki başarının ardından şirket Apple II üzerine çalışmalarını sürdürdü.
Google’nin kökeni 1996 yılında Stanford Üniversitesi’nde doktora öğrencisi olan Larry Page ve Sergey Brin’e dayanmaktadır. Google’nin ilk sürümünü Ağustos 1996 yılında Stanford’un web sitesinde yayınladılar ve bunun için Stanford’un tüm ağ bant genişliğinin neredeyse yarısını kullandılar.