Japon Sanatçı Keigo, Zürafaların Sorunlarını Resmetti!

Keigo’dan daha önce, tembel hayvanların sorunlarını resmettiği çalışmalarıyla sizlere paylaşmıştık. Japon sanatçı mizahını aynı temel üzerinden devam ettiriyor gibi görünüyor. Yine karakteristik bir hayvanı konu edinen Keigo, bu defa zürafalara değiniyor.

Sanatçının motivasyon kaynaklarından bir tanesi bu aslında. Eğer bir hayvan olsaydık, şu anda gündelik yaşantımızı sürdürdüğümüz birçok alışkanlıktan mahrum kalmak zorunda olacaktık çünkü en basit şekilde fiziksel koşullarımız bunlara elverişli olmayacaktı. Bu çok eğlenceli bir bakış açısı. Aynı zamanda da ilham verici. Keigo da tam olarak bunu amaçlıyor zaten. Kendisi bu konuları düşünerek eğleniyor, sonra o eğlendiği şeyleri çizgiye döküyor, paylaşıyor ve biz de eğleniyoruz. İşte mizahın evrenselliği! Elbette ki o mizahın evrensel olmasında Keigo’nun konu seçimleri ve o konuya bakış açısı da çok önemli görünüyor.

Keigo hayvanlar ile ilgili şöyle düşünüyor:

“Temayı ana karakter olarak kullanarak zaman kavramını tek bir sanat eserinde nasıl görselleştireceğimi merak ediyordum. Tembel hayvanlar çok sevimliydi, bana ifade edebileceğim yeni fikirler verdi. Gerçek hayatta bir kedim var ve bu benim hayatta gördüğüm en güzel hayvan.”

Keigo, verdiği bir röportajda sürekli hayvanlar üzerinden metaforlar kullanması ile ilgili bir soruya şu cevapları verdi:

“Çizimden bahsetmişken, aşırı fiziksel özelliklere sahip hayvanlarla ilgileniyorum. Her şey ‘çok yavaş’ ya da ‘çok uzun’ gibi karakteristik özellikleri bir çizime dahil etmeye çalışmam ile başladı. Ve bu özellikler insan toplumu içerisine girdiği zaman tam olarak bir anlam kazandı.

Hayvanları kişileştiriyorum ve bu nedenle her şeyi abartılı bir şekilde ifade ediyorum. Ancak hayvanları sevimli görünmeleri için çizmeye çalışmaktan daha fazlasını, her zaman tek bir çizimde tüm detayları nasıl ifade edebileceğimi düşünmeye harcarım.”