Sürrealizmin Öncüsü: Salvador Dali Deli Miydi Yoksa Dahi Mi?

Salvador Dali 20. yüzyılın en büyük ressamlarından birisidir. Ressamlığın yanında heykelcilik, fotoğrafçılık ve film yapımcılığı ile de ilgilenmiştir. Dali kimine göre deli, kimine göre dahi; sıra dışı bıyıkların sahibi…

Dali, 1904 yılında Katalonya’da doğdu. Annesi Dali’den önce başka bir Salvador Dali adında başka bir çocuk dünyaya getirmişti. Dali kardeşinin ölümünden 9 ay sonra dünyaya geldiğinde annesi tıpatıp ölen kardeşine benzettiği için tekrardan oğluna Salvador Dali ismini vermiştir. İşin asıl tuhaf yanı ise Dali de kardeşinin reenkarnasyonu olduğunu düşünüyordu. Otoriter babaya sahip olan Dali annesi tarafından desteklenerek 1914’te özel resim okuluna yazdırıldı.

1921 yılında annesini kaybettikten bir yıl sonra Madrid’e taşınarak eğitim hayatına burada devam ederken 1923’te geçici olarak okuldan uzaklaştırıldıktan tam 3 yıl süre kadar sonrasında okuldan temelli kovulan Dali daha sonrasında askere alındı.

Dali’nin en büyük aşkı Gala

Gala, Paul Eluard’ın eşidir. Dali, Paris’te Fransız şair olan Paul Eluard ile tanışarak çok yakın arkadaş olurlar. Dali, Eluard’ın eşi Gala ile tanıştığından ondan çok hoşlanıp aklından bir türlü çıkaramıyordu. Tabi ki de Dali’nin duyguları karşılıksız kalmadı. Gala, eşini ve tek bir çocukları olan Cecile Eluard’ı terk edip Dali’yle birlikte kaçıp 1934 yılında ise evlendiler. Gala Dali’nin hayatının aşkı olmuştur ve aşkları o kadar çılgıncaydı ki bu çılgınlıklar Dali’nin eserlerine de yansımıştır. Özellikle Gala’nın silüetini resmetmeyi çok seviyordu. Dali, duygusal anlamda korkularını yenmiş olsa da cinsellik konusunda bir türlü tereddütleri bir türlü geçmek bilmiyordu ve Gala ile hiçbir zaman sevişemedi. Gala ondan özgürlüğünü isteyince cinsel isteğini başka erkeklerde ararken bu durum Dali’yi derinden yaralamaya başlamıştı ki Gala’nın ölümüyle fazlasıyla yıkılan Dali, hayatla olan bütün bağlarını koparmıştır.

Acısını ise son olarak şu sözlerle dile getirdi;

“Gala’nın acısından
– ki benim acımdır
Gala’nın ölümünden 
– ki benim ölümümdür
Başka hiç bir şey hayatıma dokunamaz.”